21 Eylül 2015 Pazartesi

Milletvekili Aday Listelerinin Değerlendirilmesi


Listeler, listeler gelelim bir kaç gündür konuşulan milletvekili aday listelerine...Tarafsız ve amatör olarak yazacağım. Bana göre partilerin yapmaması gereken  hataları kısaca yazacağım. O zaman en çok oy alan partiden yazmaya başlayarak devam edelim.

AKP;                                                                                                                                                                  
Bence AKP'nin kurucuları  yok sayılmamalı, o partinin kuruluşunda,iktidar oluşunda kısaca partiye emek verenler bir hiç olarak kenara atılmamalı. Eskilerin dediklerine de kulak verilmeli.. Abdullah GÜL olsun, Bülent ARINÇ olsun.  Bir dinlenilsin. Bu seçimde üç dönem kuralının kalkması parti açısından önemli ve iyi bir gelişmedir. Seçim sonrası süreçleri daha güvenilir olmalıdır. Birlik ve beraberlik demeliler.

CHP;

Bence CHP'nin ön seçim kuralı alkışlanacak bir durum. Partide ki demokrasinin örneğidir ve diğer partilere de örnek olmalıdır. CHP'de halkın çok istediği ama liste dışı kalan Umut ORAN parti için büyük eksikliktir. Halkın sesine kulak verilmeliydi. Misal sokağın vekili olan Melda ONUR da listede olmalıydı. 7 Haziran seçiminde seçilmemesine rağmen seçim sürecinde Erzurum'da devlet ile mücadele eden genç  ve kadın olarak Gonca AYTAŞ da liste dışı kalmamalıydı. Bir de sağdan aday alınmamalı, sağdan oy alacak sol adaylar olmalıdır. Yine de 7 Haziran öncesi ve sonrası en samimi ve güvenilir olan siyasi parti CHP'dir.

MHP;

Bence MHP 7 Haziran seçim sonrasında bir kararsızlık yaşadı. MHP Sinan OGAN'ı ve Meral AKŞENER'i kaybetmemeliydi. Devlet BAHÇELİ'nin ismi çok anılanı silerim demesinden Meral AKŞENER'i liste dışı bırakacağını sanırım anlamalıydık. Meral AKŞENER liste dışı deseler inanmazdm, parti eksikliğini hissedecek. Meral AKŞENER Türkiye için de büyük bir kayıp. Meral AKŞENER gibi siyasetçi kadınlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız varken büyük bir ayıp ve kayıptr. Meral AKŞENER'in büyük bir olgunluk ve kibarlık ile karşılaması da takdire şayandır. Parti yönetimi karar alırken bir tık daha düşünmeli artık.

HDP;

HDP ilk defa meclise giren bir parti olarak, Türkiye Partisi olacağız diyen bir parti olarak seçimden sonra bir tık daha iyi olmalıydı. Daha birlik içinde olmalıydı. Tabi ki MHP'nin ve AKP'nin terör araştırılmasın demesine rağmen HDP'nin terör araştırılsın demesi büyük bir adımdır ama PKK ile aralarına duvar örmeli. Milletvekili adayları ise Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'yi bilmelidir. Öcalan'ın yeğeni aday yapılmamalı.Bence Ethem SARISÜLÜK'ün abisinin aday gösterilmesi ise çok mantıklı ve doğru bir karardır.

Tarafsız olarak yazmaya başladım ve elimden geldiğince tarafsız yazmaya çalıştım takdir sizindir ama normalde ben ATAM'ın partisinden tarafım ama her zaman elimden geldiğince tarafsız bakmaya çalışırm. Hangi parti olursa olsun 1 KASIM'da  OY VER vatandaşlık görevini  yap!    

                                                                                                                              Seda Nur ÜSTÜN

17 Eylül 2015 Perşembe

Atatürk ve Kadın

Atatürk'ü sevmeyen insanı anlamıyorum ama Atatürk'ü sevmeyen kadını hiç anlamıyorum. Nasıl sevmez nasıl saygı duymazsın? Onu nasıl eleştirirsin. Onun sayesinde özgürsün.Atatürk olmasaydı biz kadınlar da hiç sayılacaktık. Hiçbir şekilde mesleğimiz, maddi gelirimiz, hakkımız olmayacaktı. Eşlerin hep on adım gerisinde olacaktık. Ne mirastan erkek kardeşimiz kadar hak alabilecektik ne medeni haklarımız olacaktı ne yöneticilerimizi seçme hakkımız olacaktı ne de yönetici olma hakkımız. Biz Kurtuluş savaşında gerektiğinde çocuklarımızı bıraktık cepheye koştuk yeri geldi erkeğin önünde birebir savaştık, yeri geldi milli mücadeleyi başlattık. Nene Hatun olduk. Kara Fatma, Halime Çavuş olduk. Vatanımız için her şeyi yaptık, her şeyi de yaparız. Kimse kusura bakmasın ben aldığım hakları elimin tersiyle geri itemem. Vazgeçemem Cumhuriyet'ten. Ben Cumhuriyet kadınıyım Atatürk'ümden asla vazgeçmem! Atam'ın dediği gibi Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın..
Atam'ın kadın için yaptıkları;
1921:Darülfünun'da karma öğretime geçildi.
29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı.
3 Mart 1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
17 Şubat 1926: Türk Medeni Kanunu'nu kabul edildi. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlaraboşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.
1930: Belediye yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı.
1930: Doğum izni düzenlendi.
10 Haziran 1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
26 Ekim 1933: Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.                          
5 Aralık 1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Türkiye bu hakkı kadınlara tanıyan ilk ülke oldu. Türk kadını bu yeni haklarını hemen kullandı.
8 Haziran 1936: İş Kanunu yürürlüğegirdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi ile yasaklandı.

10 Eylül 2015 Perşembe

Terörizmi ve faşizmi lanetliyorum!

Yapmayın, etmeyin lütfen...
Ülke olarak çok zor bir sınavdan geçiyoruz.. Kenetlenmemiz gerekirken ayrılıyoruz. Birlik olmamız gerekirken yıkıp yakıyoruz. Pkk denilen bölücü terör illeti var başımızda nasıl bu kadar beslenmiş, kim yardım etmiş o da muamma.. İki ayda 113 şehit tabi bunlar bizim bildiklerimiz. Polis, asker bir hiç uğrana ölüyor. Anaların feryadı kulaklarımdan gitmiyor, babaların, eşlerin, evlatların acılarını yüreğimde hissedebiliyorum. Ben kardeşinin tabutu başında acılı Yarbay'ın söylediklerini unutamıyorum. Bir yarbay böyle isyan ediyorsa vatan haini değildir, çok canı yanıyordur. Benim ülkemde acılı bir ağabeyin yanında olunması gerekirken, ona karşı karalama kampanyaları başlatıldı. Şaşırıyorum. Haydi güzel bağırıyoruz; Şehitler Ölmez... diye sorun bakalım geride kalanlara ölüyor mu ölmüyor mu? Evlatları gidiyor, babaları, eşleri ve artık Vatan sağolsun demiyorlar,diyemiyorlar, demesinlerden vatan sağolsun diye değil çünkü koltuk sağolsun diye.. Neredeyse tarihin ilklerini yaşıyoruz hatta bazen aklımı kaybetmekten korkuyorum. Allah'ım Aklımı Sen Koru diyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan #Dağlıca açıklaması yapıyor 400 milletvekili alınsaydı bunlar olmazdı. Bu nasıl bir cümle sen ülkenin Cumhurbaşkanısın 16 şehit haberi aldığında böyle bir açıklamayı nasıl yapabiliyorsun? Allah'ım benim cennet vatanıma ne oluyor.Ülke olarak uzunla sınanıyoruz.
Ne elden bir şey geliyor ne de söylesen seni anlayan var. Ne garip ülken elden gidiyor elden bir hiç uğruna. Ben anlamıyorum çözüm süreci dediniz. TC'yi aldınız, Andımız'ı aldınız. Bu mudur süreç? Bu nasıl süreç nasıl? Her yer mayın tarlası olmuş. Yollarımız duble yol ama altı bomba, mayın dolu.. Şaşırıyorum. Yine diyorum birlik olmalıyız,Arap kralı için yas ilan edenler şehitlerimiz için yas ilan etmiyor neden neden bizim arap kralı öldüğünde mi birliğe ihtiyacımız vardı? Ülkemin evlatları için ulusal yas ilan edilmeli. Tuhaf bir durumda kaldık.Bütün Kürtler ölsün diyen faşistler ve şehitlere başsağlığı bile dileyemeyen sözde solcular arasında kaldık ne yazık ki. Yineliyorum birlik olma zamanı düşman değil. Sen kürt kardeşinin dükkanını yakarsan terör örgütünün istediğini yapmış olursun ve kürt kardeşin de sana düşman olur. Ve istenilen olur, ayrılırız, bölünürüz ve biteriz. Sizlere sesleniyorum gidecek başka bir ülkemiz yok. Akıllı olun, aklı selim davranın, aklı selim konuşun.. Şimdi sen bayrak asmadan bizim balkonlarımızda, ellerimizde bayrak vardı, sen yürüyüş yapmadan biz meydanlardaydık. Artık sadece yürüyüş ile olacak iş değil artık. Tabi ki sen yine tepkini göster al bayrağını çık yürü ama gidip bina yakma, insan dövme! Şimdi ben size Hdp'yi övmeyeceğim ama siz hdp binası yakarak terörü yok edemezsiniz,daha çok terörü artırırsınız, toplum düzenini bozar, ülkeye zarar verirsiniz. Yani o yaktığınız bir siyasi parti binası hem de mecliste olan bir siyasi parti yani o binanın zararı sizin cebinizden çıkacak. Siz böyle yaparsanız pkk ile ne farkınız kalır? Siz de onlar kadar bölücü olursunuz. Bölücüsünüz! Hani biz Kobane ambulans yakılarak, Atatürk büstü yıkılarak desteklenmez dedik, kızdık, öfkemiz arttı ya işte tam olarak aynı şey oluyor. Yani başkasına kızıp topluma, insana zarar verme! Nefret diline hayır, sağ duyuya davet. Barış için Terörizmi ve Faşizmi lanetliyorum.

Dini kullananlara inat..

Diyorlar ki Cumhuriyet Halk partisi iktidar olduğunda imam hatipleri kapatacak, diyaneti kaldıracak, başınızdaki örtüyü bile çıkartacak hatta ezan bile okunmayacak bu ülkede. Öyle diyorlar soruyoruz siz ne yaptınız peki?                          
Biz imam hatipleri çoğalttık, bizim zamanımızda millet cami gördü, biz kadınlara özgürlük getirdik, herkes artık istediği gibi dinini yaşıyor. Ben de sizlere diyorum ki hanginiz çocuğu imam hatipte? Millet sizin zamanınızda cami yıkılıp nasıl avm olur onu gördü onu, kadınlara özgürlük getirmişler bak bak kadına bu ülkede özgürlüğü biz getirdik Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk getirdi. Biz tek taraflı özgürlükten bahsetmiyoruz dekoltesi yüzünden işinden edilen sunucu sizin zamanınızda oldu. Herkes dinini yaşıyormuş sizler mezhepleri bile ayırdınız. O sunni o alevi o bu diye ayırdınız.. Bizler bu ülkede diyanet başkanlığını açan kişileriz bizler yani Cumhuriyet Halk Partisi değil imam hatip kapatmak Meclisi dualarla açmış bir partiyiz öyle saray açılışını papa ile yapmakla müslüman olunmuyor. Değil cami yıkmak haram parayla binlerce korumayla camiye girmeyiz biz. Biz olmasaydık Mustafa Kemal Paşam olmasaydı bu ülkede ezan okunmuyordu çan çalıyordu. Yani hem laik hem müslüman olunmaz diyenler hem müslüman olup hem haram yiyorlar, kul hakkı yiyorlar bunlar hem hırsız da oluyorlar. Ee Ramazan ayı mübarektir değil mi? Yani biz de 11'ayın sultanıdır siz de Recep sultandır Ramazan değil.. Ramazan ayı gösteriş değil 1000liralık kadehlerinizle bakanlarınızla yandaş iş adamlarınızla, yandaş gazetecileriniz ya da herhangi bir yandaşınızı alıp iftar yapmak mıdır Ramazan?Yoksa açın halini anlamak mıdır? Yardımlaşma ayı mı? Gösteriş ayı mı? Soruyorum Eşlerinizin altın topuklarıyla ipek türbanlarıyla, ithal kıyafetleri,pardesüleriyle, sizlerin milyon dolarlık saatlerinizle o iftarda ne işiniz var? Sizler Müslüman mısınız yoksa süslüman mı? Sonra koyuyorsunuz her kanala bir hoca her sene aynı şeyler sakız orucu bozar mı? Denize girmek orucu bozar mı? Sonra haberlere çıkıyor bir müftü denize girmek, suya girmek niye bozsun önemli olan o suyun size girmemesi.. Artık bu Milleti kandırmayın. Yok Cumhuriyet Halk Partisi onu kaldıracak yok buna karşı diye konuşup durmayın. İslam ülkesi olduğumuz için en hassas yerden vurup din üzerinden siyaset yapıyorsunuz. Sizler dini yaşamıyor dini kullanıyorsunuz, miting alanlarında Kur'an'ı kerim sallıyorsunuz. Bizler Kur'an'ın yanında bacak bacak üstüne dahi atmazken sizler pasta yapıp yediniz. İstanbul'un bir semtine şişme oyuncaklar gibi şişme Kabe koydunuz. Milleti tavaf ettirdiniz. Ne kadar ayıp, ne kadar günah bunlar kutsaldır. Her şeye alet edinmez Hele ki sizlerin vekilleri, başkanları Recep Tayyip Erdoğan'a dokunmak ibadettir, haşa peygamberdir diyenleriniz oldu. Sizler nasıl müslümansınız. Dindar değil din tüccarısınız. Din Allah ile kul arasındadır. Cehape dinsiz diyorsunuz. siz kimsiniz ya bir vekiliniz türbanla geliyor artık resetlendim diyor. Pardon biz neyiz peki, ya da resetlendiğine kendin mi karar veriyorsun. Hanfendi unutmayınız o türban hakkını sana Tayyip Erdoğan verdiyse seçilme hakkını da Mustafa Kemal Paşa verdi bunu sakın unutma! Bizler ne imam hatip kapatacağız ne de cami yıkacağız evet din alanında bir şeyi temizleyeceğiz işte sizleri yani din tüccarlarını temizleyeceğiz islamdan.