17 Nisan 2016 Pazar

Mustafa Kemal Olsa Çocuklara Dokunmaya Kıyamasa

Mustafa Kemal olsa çocuklarla gülse onlara dokunmaya kıyamasa,
Mustafa Kemal olsa çocuk ile çocuk olup salıncak sallansa,
Ulu Önderim Mustafa Kemal Paşam olsa çocuklara bayram hediye eden tek lider olsa....
Ne kadar şanslı bir çocukluk geçirdim. Çocuklara bayram hediye eden Ulu Önderin kurduğu ülkede o bayramı kutlayarak büyüdüm..
Ve..
Geçen sene 23 Nisan  Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama mesajımda. 23 Nisan Dünyada sadece bizim olan diğer ülkelerin gıpta ettiği bayram ama biz son yıllarda maalesef ki küçücük okul bahçelerinde bir saatlik kısa bir gösteriyle kutluyoruz. Demişim bu sene resepsiyonun iptal olma ihtimalini düşünmeden ve devam etmişim Kendimi şanslı hissediyorum çünkü çoşkuyla kutladığımız zamanlara yetiştim. Eskiden stadyumlarda çoşkuyla gümbür gümbür kutladığımız bayramlardan geriye pek bir şey kalmadı ama size söz veriyoruz çocuklar az kaldı yine çoşkulu kutlanacak bu özel gün diye söz de vermişim. Sözümün arkasındayım bu sene değil ama yakında kutlanacak eskisi gibi yeterki inanalım..
Çocuk tacizlerinin, çocuk tecavüzlerinin, çocuk işkencelerinin bu kadar arttığı ve suçluların önüne yatıldığı( örtbas edildiği), evlatların babasız kaldığı bugünlerde çocukların mutluluğu için onlara güven vermek için gerekli olan şey o bayramı çocuklara acıyı, mutsuzluğu unutturarak çoşkulu kutlamaktır.. Daha güzel resepsiyon yapmaktır.. Bayramda çocukların yanında olmaktır. Çocukları mutlu etmek, minik hediyelerle sevindirmektir. TBMM Başkanlığı gibi her gün şehit haberlerinin geldiği bir ortamda kutlamalar yapmanın doğru olmadığı görüşünü dile getirmek değildir ki zaten 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın varlık sebebi, bizatihi şehit çocuklarıdır.
Atatürk alerjisi olanların milli bayramları kutlamamak için her zaman bir bahanesi olmuştur.
Hatırlar mısınız?
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenleri olumsuz hava şartları bahanesiyle iptal edildi. Mayıs ya Mayıs ne kadar olumsuz olabilir hava şartı?
Şanslı bir çocukluk geçirdim dedim ama şanslı bir gençlik geçirmedim, geçiremiyorum. Ben liseye başladığım zaman 19 Mayıs kutlamaları iptal edildi lise bitti üniversiteye geldim halen bir değişiklik yok. Yani 19 Mayıs'ı bayramım olarak kutlamak bana da nasip olmadı.
23 Nisan'a dönersek bayramın iptali cehaletin ve ona susan halkın ürünüdür.
İroniye bakar mısınız?
Şehit var! Olsun biz stad açılışı yapacağız.
Şehit var! Olsun biz nişan yapacağız.
Şehit var? Olamaz bu ortamda 23 Nisan kutlanamaz..
23 Nisan basit bir gün değil..
23 Nisan sadece çocuk bayramı değil Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı. Yani insan düşünüyor. Size batan Ulusal egemenlik mi? Yoksa Çocuk mu? Diye...
23 Nisan işgal edilerek paylaşılan, onuru ayaklar altına alınmış bir Ulusun yeniden ayağa kalkmasının öncü kuruluşu olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış günüdür aynı zamanda. İşgallerin olduğu bir ortam Mustafa Kemal meclis açmaktan korkmuyor. Bunlar bayram kutla(ya)mıyor. Yani bugün her yönüyle özeldir. Silinip atılamaz. Silip attırmayız...

Bize bu bayramı hediye eden, Türkiye Cumhuriyeti'ni bize bırakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve rahmetle anıyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir. Gelecek çocukların eseridir. Son Atatürk hayranı çocuğun gözlerinde ki Atatürk hayranlığı bitene kadar umudumuz var. Bu 23 Nisan'ı Atatürk tadında bir bayram olarak geçirin!
Ve çocuklara kıymayın efendiler..

4 Nisan 2016 Pazartesi

Biz haklıyız, Mustafa Kemal Paşa'mı sildirmeyeceğiz.

Her şeyi yavaş yavaş yaptılar, evet zekice davrandılar, oyunu çok güzel oynadılar. Halk ne yaptı sustu. Onlar yok etti halk sustu.İlk ve orta öğretim Tarih kitaplarından Atatürk çıkartılıyormuş... Ben buna şaşırmadım siz şaşırdınız mı? TC kaldırıldı sustuk, Andımız kaldırıldı sustuk, Ulu Önderime ayyaş dendi sustuk sırada ki hamleleri de bu ama artık biz susmayalım.. Biz Tarih bölümünde bile Atatürk'ü tartışıyoruz. İşte eskiden şehir merkezleri camiymiş  Atatürk gelmiş batı özentiliği yapıp heykel merkezli yapmış da niye şehrin merkezi cami değilmiş acaba dinsiz mi Atatürk? Sonra oradan biri çıkıp Atatürk ezanı niye Türkçeleştirmiş? Diyor. Senin gibi saflar dini anlayabilsin diye.. Diyemiyorsun. Atatürk dinin anlaşılmasını sağlamak istemiştir bunun için de din dilini Türkçeleştirmiştir. Atatürk'ün dinin anlaşılmasını sağlama çalışmaları onun toplumu "dindarlaştırma" veya "dinsizleştirme" çabası olarak yorumlamak yanlıştır. Yani özetle biz Tarih bölümünde bile Atatürk öyle mi Atatürk böyle mi tartışırken söylenecek tek söz var vay memleketin haline..
Oradan biri çıkar eğitimi Kemalist ruhdan kurtamalıyız der. Tatlı su tarihçileri de Atatürk dinsizzz, şapka takmadı diye alimleri astıı, Atatürk onu yaptı, Atatürk bunu yaptı. Ee be insafsız sana ülke vermiş, sana rahat nefes alma özgürlüğü vermiş..

Farkında mısınız? Ulu Önderimin hakkında bilmemiz gereken hiçbir şey öğretilmiyor öğretilmediğiyle kalmıyor bir de gerçekler çarpıtılıyor..
Burada Sinan Meydan'ın Panzehir kitabının önsözünden alıntı yapacak olursam. George Orwell'in ifadesiyle "Her şey bir sis bulutu içinde yitip gidiyordu. Geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor, sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu."
Orwell, "1984" romanında şimdiyi denetim altında tutan diktatör iktidarın geçmişi ve geleceği de denetim altında tutmak için bir taraftan geçmişte gerçekten yaşanmış olan tarihi silip yok ederken diğer taraftan planladığı toplumsal düzene uygun yeni bir tarih uydurduğunu anlatmıştır. Sinan Meydan'ın ifadesiyle de Akp iktidarının tarihi silip yeniden yazmasına en çok bilgisiz ve bağnaz çevreler destek vermiştir.. Ve Akp'nin gerçek tarihi çarpıtıp, silip yerine yeni bir tarih uydurmasına hiçbir tepki göstermedikleri gibi, kısa sürede gerçek tarih diye bu yeni kurmaca tarihe inanmaya başlamışlardır. Çünkü bağnazlığın ve cehaletin doğal sonucu sorgulamadan inanmaktır. Alıntıyı yaptığım kitap Panzehir'i şiddetle siz değerli okurlara tavsiye ediyorum. Sinan Meydan Panzehir kitabında yalanlara, çarpıtmalara, iftiralara belgelerle mükemmel cevap vermiştir. Sinan hocama bu güzel bilgileri için de teşekkürü borç bilirim..
Şimdi anladınız mı niye Kemalist eğitime karşılar, niye toplumu cahil bırakmak istiyorlar çünkü sorgulayan bir nesil istemiyorlar. Sorgulayan bir nesil olursa uydurdukları tarihi inandıramayacaklar. Ve bunu yavaş yavaş başarıyorlar. Sorgulamayan, körü körüne inanan, Atatürk ilke ve İnkilaplarını bilmeyen bir Türk gençliği yetişiyor. Ama onlar okumuyorsa biz okuyup anlatacağız ve biz kazanacağız. Siz Kemalist eğitimi yok etmeye çalıştıkça biz daha da sımsıkı sarılacağız. Bu ülkenin kurucusunu silemeyeceksiniz sildirmeyeceğiz.
Siz kuvvetli olabilirsiniz ama biz haklıyız ve Mustafa Kemal Paşamın da dediği gibi "Herhalde alemde HAK vardır ve HAK Kuvvetin üstündedir." Mustafa Kemal paşama and olsun ki yok etmelerine izin vermeyeceğiz!